Borneo’da bulunan erkek (sol) ve dişi Heterodoxus spiniger. C: Natural History Museum
Antik Denizciler Sayesinde Dünyayı Fetheden Bir Bit
Bu hikaye, parazitik, deri çiğneyen bir böceğin, antik denizciler ve köpekleri sayesinde dünyayı nasıl fethettiğinin hikayesi.
Yüzyıldan fazla bir süredir, bilim insanları, Avustralya’ya özgü bilinmeyen bir bitin dünyadaki köpeklerde nasıl bulunduğuyla ilgili şaşkınlık içerisindeler. Heterodoxus spiniger adlı bu parazit, çevik valabilerin (kangurugiller familyasına ait bir tür) kürklerinde yaşamak için evrimleşmişti.
Fikri destekleyecek çok az kanıt olmasına rağmen, birçok araştırmacı bunun eski zamanlarda dingoyu (Avustralya yaban köpeği) Avustralya’ya getiren Asyalılarla bağlantılı olduğuna inanıyordu. Belki de insanlar daha sonra burada parazit tarafından istila edilmiş dingoları evlerine, Asya’ya geri götürdüler ve parazit, çevredeki köpeklere yayılarak devam etti.
Ancak soruyu en güncel bilgileri kullanarak tekrar ele alındığında, araştırmacılar tamamen farklı bir açıklama yaptı: Asya-Pasifik bölgesindeki eski göç ve ticaret hakkında bilinenlere daha iyi uyan bir açıklamaydı bu.
Araştırmaya göre bu bit, muhtemelen Avustralya’ya değil, uzun tarihi boyunca denizci Asya kültürleriyle yakın ilişkisi bulunan Yeni Gine’ye ait bir türdü.
Bit Firarda
H. spiniger, dünya genelindeki memelilerde, çoğunlukla köpeklerde yaşayan küçük bir bittir. Tutunmak için pençeli bacaklarını kullanarak, beslendiği kanı çekmek için konakçısının derisini ya da saçını ısırır ve çiğner.
H. spiniger’in en yakın akrabaları sadece keseli hayvanlarda, özellikle valabilerde bulunduğundan dolayı, bu bitin mantıken Avustralya içinde evrimleşmiş olması gerekiyordu. Ayrıca Avustralya’nın yerlisi olan dingo köpeklerine yayılması mantıklı görünüyordu.
Araştırmacılar ilk olarak bu bitin Avustralya’dan ne kadar uzağa yayıldığını bulmaya çalıştı. Bu, daha geniş dünyada seyahat edebileceği muhtemel yolları gösterebilirdi.
Dünya çapındaki dağılımının bir haritasını çıkarmak için müze koleksiyonlarına, entomolojik araştırmalara ve veteriner araştırma raporlarına bakıldı.
19. yüzyılın sonlarından günümüze kadar toplanan örnekler, bu türün Avrupa ve Antarktika dışındaki her kıtada bulunduğunu gösterdi.
Ancak Avustralya’da, dingolarda yaşayan parazitin tek bir doğrulanabilir örneği bulunamadı. Tek vakalar valabilerden ve evcil köpeklerden geliyordu.
Bu, geçerli bilgilerin yanlış olduğunu ve başka bir yerde H. spiniger‘in kökenlerinin aranması gerektiği anlamına geliyordu.
Asıl olarak nereden geldi?
Keseli hayvanlar en çok Avustralya’ya ait olmalarıyla bilinmelerine rağmen, çevredeki diğer bölgelerde de bulunur. Valabiler, bir zamanlar Avustralya ile birleşik olan Yeni Gine adasına da özgüdür.
Köpekler de en az dingoların Avustralya’da olduğu süre kadar Yeni Gine’de bulunmakta. Geleneksel olarak, köpekler Papuan köylerinde bakıldı ve valabiler de dahil olmak üzere avlanmak için kullanıldı.
Öyleyse, H. spiniger‘i Yeni Gine’deki bu çevik valabiler ve yerli köpeklerde ve türlerin ilk tanımlanmasından sadece birkaç on yıl sonra bulmak pek sürpriz olmadı.
İşte burada valabilerden köpeğe ilk geçişin gerçekleştiği daha olası bir yerdi. Ama onları Yeni Gine’den ve daha geniş dünyaya kim götürdü?
Avustronezyalı yolcular
Yeni Gine ilk kez, Avustralya ile aynı zamanda sömürgeleştirildi. Ancak o zamandan beri, Avustralya ile karşılaştırıldığında, dış dünya ile oldukça güçlü bağlantıları vardı ve 1788’de Avrupa sömürgesi olan Avustralya’dan daha önce çağa yetişti.
Yaklaşık 4.000 yıl önce, Avustronezyalılar olarak bilinen tarımcılar, Okyanusya’daki çeşitli takımadalara yerleşmek için Tayvan’dan yola çıktılar. Beraberlerinde, köpekler de dahil olmak üzere çeşitli yerli bitki ve hayvan türlerini götürdüler.
En az 3.000 yıl önce Yeni Gine’ye ulaştılar. Bu, köpeklerin H. spiniger bitini ilk kaptıkları kritik an olduğu düşünülüyor.
Sonraki yüzyıllarda, Avustralyalılar Endonezya, Filipinler, Melanezya ve Polinezya’nın büyük bölümüne ve Güneydoğu Asya kıtasının kıyı kesimlerine yerleşmeye devam ettiler.
Hatta Madagaskar’a kadar ulaştılar. Yolculuklarının, onları muhtemelen Hindistan ve Orta Doğu kıyıları boyunca Hint Okyanusu’nun kenarına götürdüğü varsayılıyor.
Göçmenlere eşlik eden köpekler, büyük ihtimalle gittikleri her yerde bu bitin yayılmasına yardımcı oldular.
Hawaii’den Madagaskar’a kadar bu muazzam mesafeleri katetmeleri, eski Avustronezyalılar’ın üstün denizcilik becerilerinin kanıtıydı.
Yeni yönler
Yolculuğunun muhtemelen farklı yerlerde farklı zamanlarda ilerlemesinden dolayı, araştırmada parazitin ilk kez dünya etrafına nasıl yayıldığı gösterildi, ancak tam olarak ne zaman olduğunu bilinmiyor.
Avustronezyalılar, bazıları birçok takımada arasında olmak üzere yerleştikleri yerler arasında ticaret yolları kurdular.
Daha sonra, yabancı tüccarlar bu toplulukları daha büyük olan Asya ve Afrika’ya bağladılar ve modern zamanlarda, köpekler talep edilen ürünler olarak taşınmaya devam etti.
Ticaret ve temas muhtemelen H. spiniger‘ın muhtemelen daha da fazla dağılarak yoluna devam etmesine yol açtı.
Malesef, bitin Yeni Gine dışındaki erken varlığını gösterebilecek arkeolojik örnekler yok, çünkü bu tür sıcak, nemli ortamları tercih eder.
Genetik bir yaklaşım, çalışmada ilerlemek için daha iyi bir yol olabilir. Başlangıç olarak, – eğer varsa – farklı bölgelerdeki popülasyonların birbirlerinden ayrıldıklarını görmek için dünyanın farklı yerlerinden örnekleri test etmek iyi olacak.
Bu, özellikle son yüzyıllarda Avrupa sömürgeciliği ile birlikte ortaya çıkan kıta Amerikasına yayılmasının izlenmesinde önemli.
Bu araştırma, tarih öncesi Asya-Pasifik bölgesinde göç, temas ve ticaretin nasıl geliştiğini ve hayvan türlerini (parazitlerin en basit olanı da dahil) nasıl etkilediğinin daha iyi anlamamıza yardımcı olacak.
Loukas Koungoulos. The Conversation.
Makale: Koungoulos, L., & Contos, P. (2019). Global Expansion of the Australian Biting Louse Heterodoxus spiniger Facilitated by Human Transport of Dog (Canis familiaris), and Implications for Prehistoric Cultural Interaction in Australasia. Environmental Archaeology, 1-14.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder