31 Ekim 2019 Perşembe

Cadılar Bayramı Tarihçesi


          Oyulmuş balkabağı tutan bir çocuk.

 Cadılar Bayramı Tarihçesi


Cadılar bayramı; küçük hayaletler ve goblinlerin sokağa çıkıp şeker isteme ve birbirini korkutma sezonudur. Ateş etrafında korkunç hikayeler anlatılır, sinemalarda korku filmleri oynar ve bal kabakları ustaca (veya hiç ustaca olmayan bir şekilde) oyulur.


Son zamanlarda, ürpertici palyaçolar terör estiriyor gibi görünüyor: Ağustos 2016’da, Greenville, South Carolina’nın sakinleri, çocukları koruluğa çekmeye çalışan bir palyaçoyu ihbar ederken, Eylül’de Summitville Tennessee’de bir genç, bıçaklı bir palyaçoyu ihbar etti. Yerel ve Eyalet görevlileri, halkı şüpheli görünen palyaçoları ihbar etmeleri için destekliyor. Miami Herald’a göre, Güney Florida’da bazı mağazalar raflarından palyaço kostümlerini çekerken, Broward Bölge polisi insanları maske takmamaları için uyardı.
Steven King’in klasik hikayesi “It”’den esinlenmiş bir film, Birleşik Devletlerde 8 Eylül’de vizyona girdi ve böylece 2017’de de palyaçoluk devam etmiş oldu. Filmde, palyaço gibi giyinmiş bir iblis, kırmızı bir balonla çocukları kandırarak kanalizasyona çekiyordu. Lilitz Pennsylvania’da polis, kanalizasyon ızgaralarına bağlı 20 kırmızı balon ihbarına cevap verdi. Palyaço gibi giyinmek insanları korkutmanın en popüler yolarından biri olarak görülüyor. Kuzey Dakota’da mayıs ayında çocuklar, bıçaklı ve boa yılanlı bir palyaço tarafından hedef belirlenirken, Cadılar Bayramı öncesi Eylül’de, Avustralya’da görülen palyaçolar arttı.
Korkunç ve aptalca tuhaflıklarına rağmen, Cadılar Bayramı sadece kostümler ve şekerden ibaret değil, aslında bayramın çok ilginç ve zengin bir hikayesi var.
Günümüzde bir Samhain kutlaması.

Samhain

Eski kayıtların az ve parçalar halinde olmasından ötürü Samhain’ın tam kapsamı anlaşılamamış durumda, fakat festivalin her yıl hasat zamanında (kış için kaynakların toplanışı ve hayvanların otlaklardan geri getirildiği dönem) gerçekleşen bir toplanma olduğu biliniyor. Halkbilimci John Santino’ya göre, Samhain aynı zamanda insanların ölülerle iletişime geçtiğini düşündüğü bir zamandı.
Santino, “İnanca göre Samhain günü, ölülerin ruhlarının diğer dünyaya geçtiği gündü” diyor. Ayrıca bu geçişlerin olduğu dönemin özel ve doğaüstü olduğu düşünülüyordu.
Santino’ya göre Cadılar Bayramı ölüm konsepti ile oynamak için güvenli bir yol. İnsanların yaşayan ölüler gibi giyinip, ön bahçelerindeki sahte mezartaşlarını süslemeleri gibi yılın diğer zamanlarında tolere edilmeyecek aktivitelerin gerçekleştiği bir zaman.
York Üniversitesi’nde tarih profesörü ve “Cadılar Bayramı: Pagan Ritüelden Parti Gecesine” kitabının yazarı Nicholas Rogers’a göre, “Samhain’ın özel olarak ölülere veya atalara tapmaya adanmış bir toplaşma olduğuna dair sağlam bir kanıt yok.”
Rogers’ın belirttiği üzere, “Eski destanlara göre, Samhain, kabilelerin hükümdarlarına haraç ödedikleri ve Kelt mitolojisindeki bazı yerlerin, yeraltı tanrılarının olağanüstü saraylarını ortaya çıkaracağına inanılan bir gündü”. Ayrıca yine Rogers’a göre, Samhain ölüler veya onların ruhlarından ziyade daha çok mevsim değişimi ve doğanın uykuya dalmasına yani yaz zamanının kışa dönüşü ile ilgiliydi.
Cadılar Bayramı ve Samhain arasında doğrudan bir bağlantı hiçbir zaman bulunamamış olsa da, bilim insanları All Saints’ Day (veya 1 Kasımda kutlanan All Hallows’ Mass) ve Samhain’ın kutlanış tarihlerinin takvimsel olarak birbirine çok yakın olmasından ötürü, zaman içinde birbirlerini etkilemiş olabileceği ve daha sonra ise şu an Cadılar Bayramı olarak anılan birleşmiş bir kutlamaya dönüşmüş olabileceğini düşünüyorlar.
Şaka mı şeker mi diye kapı kapı dolaşan çocuklar. C:

Kostümler ve şaka-mı-şeker-mi

Santino’ya göre, kostümlere bürünme ve şaka-mı-şeker-mi (trick or treat) gelenekleri çok eskiden insanların kendilerini çeşitli kostümlerle gizleyerek kapı kapı dolaşıp yemek istedikleri zamanlara dayanıyor olabilir. Bu kostümler genelde yün veya hasırdan yapılırdı diyor Santino. “Ayrıca bazen insanlar oyunlarda veya skeçlerde yer almak için de kostüm giyerlerdi.”
Bu gelenek ayrıca Britanya ve İrlandada fakir insanların “souling” olarak adlandırılan orta çağ kostümü ile Hallowmass’de (1 Kasım) insanların kapılarını çalarak ölülerine dua etme karşılığında yemek istedikleri davranışlarla da ilintili olabilir.
İkinci Dünya Savaşı’na kadar şaka-mı-şeker-mi Birleşik Devletlerde görülmüyordu, fakat Amerikalı çocuklar Şükran Günü’nde dışarı çıkıp yemek istemeleri ile biliniyorlardı. “Bu davranış Şükran Günü Yalvarışı olarak tanımlanıyor.” diyor Santino.
“Toplu talep ritüelleri genelde kış bayramları ile ilişkilendirilmiş yaygın görülen uygulamalar.” diyor Santino. “Bir geleneğin diğerine yol açmamış olması da olasılıklar arasında, fakat bu gelenekler benzer ve paralel” diye ekliyor.
Hint-Avrupa Etimolojik Sözlüklerine göre, All Hallow’s Eve (Bütün Kutsanmışların Arifesi) olarak da bilinen Cadılar Bayramının tarihi, 2.000 yıl öncesine kadar dayanıyor. Hristiyanlıktan da önce Keltlerin kutladığı ve 1 Kasım dolaylarında düzenlenen bir festival olan ve Galcede “yaz bitişi” anlamına gelen Samhain (Sah-win olarak okunuyor) kutlamaları Cadılar Bayramının tarihçesine ışık tutuyor.

Şakalar ve oyunlar

Günümüzde “şaka-mı-şeker-mi” nin “şaka” kısmı genelde boş bir tehditten ibaret, fakat şakalar bayramın çok uzun zamandır bir parçası.
1800lerin sonlarına doğru, Cadılar Bayramında şaka yapma geleneği çoktan yerleşmiş bir durumdu. Birleşmiş Devletler ve Kanada’da genelde evin dışındaki kabinleri devirme, çiftçilerin kapılarını açma ve evlere yumurta atma gibi şakalar yapılırdı. 1920 ve 30larda ise, kutlamalar daha çok kuralsız bir sokak partisine dönüştü ve vandalizm ciddi boyutlara ulaştı.
Santino’ya göre, bazı insanlar şaka yapmanın tehlikeli bir duruma dönüştüğünü ve kontrolden çıktığını düşündükleri için, ebeveynler ve kasaba liderleri şaka yapmaya alternatif olarak şaka-mı-şeker-mi uygulamasını teşvik etmeye başladılar.
Bununla birlikte, Cadılar Bayramı her ne kadar şaka yapmak ve şeker istemekle geçse de aynı zamanda şenlik ve oyun için de yapılıyordu. Elma; hem “şeker(treat)” hem de “elma yakalamaca” oyunundan ötürü Cadılar Bayramı ile özdeşleştirilir. “Elma yakalamaca” oyunu sömürge döneminde Amerika’da falcılık amacıyla kullanılıyordu. Roseanne Montillo’nun, “Cadılar Bayramı ve Ölülerin Anması (Halloween and Commemorations of the Dead, Chelsea House 2009)” kitabında bahsettiği bir efsaneye göre, su dolu kovadan ellerini kullanmadan elmayı alabilen ilk kişi, grup içinde o kişinin ilk evlenecek olan olduğu anlamına geliyordu!
Elmalar, başka evlilik kehanetlerinde de yer alıyor. Yine bir efsaneye göre, Cadılar Bayramı’nda (hatta bazen gece yarısında), genç bir kadın elmayı tek bir çizgide soyup, kabuğu omzunun üzerinden attığı zaman, kabuk gelecekteki kocasının isminin baş harfi şekline girerek yere düşermiş.
Başka bir Cadılar Bayramı ritüeline göre, gece yarısı mum ışığında aynaya bakan genç kadınlar müstakbel kocalarının yüzünün yansımasını görebilirler! (Bu ritüelin korkunç bir versiyonu daha sonra “Kanlı Mary” olarak anılır) Bazı insanlar bu ritüelleri ciddiye alsa da, bunun gibi bir çok çocukluk oyunu genelde eğlenceli olarak anılır.
Kara kediler uğursuz sayılıyordu.

Hıristiyan/İrlandalı Etkisi

Bazı Protestanlar, pagan ritüellere dayandığı için Cadılar Bayramı’nın şeytani bir uygulama olduğunu dile getiriyorlardı. Fakat, Keltlerin Hıristiyan şeytanına tapmaya benzer herhangi bir ayinleri olmadığı gibi böyle bir konseptleri dahi yoktu. Aslında, Katolik Kilisesi’nin şeytani işbirliği arayışına girip cadı avı yaptığı dönemde, Samhain festivali uzun bir süre ortadan kalktı. Ve tabii ki, siyah kedilerin kötü olarak anılması için büyücülükle herhangi bir bağlantısının olmasına gerek yok – yolunuzdan geçmeleri bile yılın herhangi bir zamanında kötü şans olarak düşünülebilir.
Modern Cadılar Bayramı için ise Santino, “Amerika Folkloru: Bir Ansiklopedi (Garland, 1996)” kitabında, “Cadılar Bayramı inançları ve gelenekleri Kuzey Amerika’ya erken İrlandalı göçmenler tarafından getirildi, 19. yüzyılın ilk yarısındaki kıtlıktan kaçan ve büyük dalgalar halinde Kuzey Amerika’ya göç eden İrlandalılar. Sömürgeci dönemlerinden beri Kuzey Amerika kıtasında bilinen Cadılar Bayramı, 20. yüzyılın ortasında çoğunlukla çocukların bayramı haline geldi.” diyor.
Bu zamandan itibaren, bayramın popülaritesinin yetişkinler arasında da artması, komüniteler ve kurumların (okullar, kampüsler ve perili köşkler) da kutlamayı sahiplenmesini sağladı.
Tarihi boyunca, periler ve cadılar gibi birçok doğaüstü karakter Cadılar Bayramı ile ilişkilendirildi ve yüzyıldan daha uzun bir süre önceye kadar İrlanda’da, ölülerin ruhlarının dadandıkları yerlere geri döndükleri zaman olarak anıldı. Hayalet ve cadı gibi giyinmek gittikçe popülerleşti, bayram yayıldı ve hazır yapım kostümlerin gelmesiyle ticarileşti. Çocuklar ve yetişkinler için kılık değiştirme seçenekleri canavarlardan süper kahramanlar, prensesler ve politikacılar gibi birçok seçeneğe yayılmış durumda.

Live Science. 18 Ekim 2017.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder