21 Eylül 2019 Cumartesi

DIONYSOS ŞENLİKLERİ VE BAKKHA'LAR

Fotoğraf açıklaması yok.


DIONYSOS ŞENLİKLERİ VE BAKKHA'LAR

Dionysos Antik Yunan öncesi şarap tanrısıdır.
Bu tanrı aynı zamanda Mysterie denilen ve içinde gizli,mistik ve törensel kültleri de barındiran bir dinin kurucusu olarak kabul edilmistir. Bu kültün Trakya'dan veya Frigya'dan geldiği düşünülmektedir. Dionysos bu anlamda bağ, şarap ve vecd tanrısı olarak bilinir. Kişiliği, birçok eski tanrınin birleşimi olup; çiftçiliğin, bağcılığın ve özellikle üzümün koruyucusudur. Sonuç olarak Zeus ve Apollon ile birlikte Dionysos antik çağ Yunan'ının üç büyük tanrısindan biridir.
Arkaik dönemin gizemli din anlayışı Dionysos ile yakından ilintilidir. Bu dinin en büyük özelliği mensuplarınin vecd halinde ve vahşice kendinden geçmesi ve tanrıyı böylece içlerine aldıklarına inanmalarıdır. Şarap içip sarhoş topluluklar halinde dağlara çıkarlar, dönerek dansederler ve karşılarına çikan hayvanları parçalayarak çiğ çiğ yerlerdi. Tanrıyı içlerine aldıklarına inanmaları onları büsbütün coşturup pervasızlaştırır ve kendilerinden geçirterek her şeyi yapabileceklerini düşündürürdü. Dionysos dini geniş halk kitlelerinde, özellikle alt tabakada ve kadinlar arasında çok tutulmuş ve yayılmıştır.
İşte bu yazıda Bakkha'lar denilen bu dinsel törenleri kutlayan kadinlardan söz edeceğiz.
Bakkha'lar bu törenlere tıpkı tanrılar gibi neredeyse çıplak katılirlardı. Bedenlerini nebris denilen benekli ceylan postuna sararlar, başlarına sarmaşik çelenkler yerleştirirler ve ellerine thyrsos denilen, ucunda çam kozalağı bulunan sarmaşik ve asma yaprakları sarılı uzun değnekler alırlardı. Prometheus'un insanlara ateşi taşıdığı nartheks kamışıyla tanrının peşinden koşarlar, geceleri dağlarda ve ormanlarda şarapla kendilerinden geçerek tanrıya karışırlardı. O anda doğa ile de bütünleşerek vahşileşirler üstün bir güce sahip olarak önlerine gelen hayvanları vahşice parçalarlardı.
Dionysos dinini benimseyen bu kadınlara olgun ermişlik anlarında thyas ( thyo- vecd hali) çılginca kendilerinden geçtiklerinde ise mainas (mainomai- çıldirmak, ) denir.
Simdi konuya daha yakından bakabilmek adına antik dönemin ünlü tragedya yazarı Euripides'in "Bakkha'lar" adlı tragedyasından pasajları aktaralım. Bu eserde koro da Bakkha'lardan oluşur.
Bakkha'ları goren bir haberci onları, bu dini Thebai'den sürmeye kararlı olan kral Pentheus'a anlatır:

"Güneş ışıklarıyla toprağı ısıtmaya başlarken, otlattığım öküz sürüsüyle yüksek dağların başında düz ve kayalık bir yere varmıştım. Üç alay kadın ve üç koro gördüm; birinin başinda Autonoe, birinin başında Agaue senin anan, birinin başinda da İno vardı. Hepsi serilmiş uyuyordu. Kimi sırtını bir çam kütüğüne dayamış, kimi başını toprağa, meşe yapraklarının üstüne koymuş uslu, edepli yatmışlardı. Hiç de senin dediğin gibi, şarapla ve kaval sesiyle sarhoş olmuş, ıssız ormanlarda Kypris'in (Afrodit'in bir lakabı) peşine düşmüş değillerdi. Anan boynuzlu öküzlerin böğürdüğünü duyar duymaz ayağa kalktı; vücutlarını saran uykuyu kovmak için keskin bir çığlık kopardı. Bakkha'lar derin uykuyu gözlerinden sildiler; genç, ihtiyar, bakire hepsi birden firlayıp kalktilar. Önce saçlarını omuzlarına döktüler; çözülmüş nebrislerini sıkılaştırdılar., sonra yanaklarını yalayan yılanları benekli postlarına kemer gibi sardılar. Bazıları kollarında taşıdıkları geyik, kurt yavrularına bembeyaz bir süt veriyordu ; bunlar çocuklarını yeni doğurup birakmış memeleri süt dolu kadınlardı. Nihayet hepsi sarmaşik dallarından çelenklerini başlarına geçirdiler. İçlerinden biri thyrsosunu bir kayaya vurdu. Kayadan sabahın çiyi kadar duru bir su fışkirdı. Başka biri nartheksini toprağa dokundurdu. Tanrı topraktan bir şarap gözesi kaynattı. Cani isteyen de süt içiyordu. Parmaklatıyla toprağı kazinca topraktan oluk oluk süt akiyordu. Sarmaşikli thyrsos lardan bal damliyordu. Ah, orada olup bu mucizeleri göreydin, inanmadığın bu tanrıya şükürler ederdin. "

"Bakkha'lar vakti gelince thyrsos larını sallayarak ayinlerine başladılar; hep bir ağızdan
- İakkhos, Zeus'un oğlu Bromios
diye bağirdılar. O zaman dağlar taşlar onlarla bir olup coştu, vahşi hayvanlar bile cümbüşe katıldı, yer yerinden oynadı. Ansızin Agaue'nin siçrayarak yanimdan geçtiğini
gördüm ve firlayarak onu yakalamak istedim. O zaman Agaue Bakkha'lara :
-Hey benim rüzgarlı dişi tazılarım, erkekler bize pusu kurmuş. Gelin gelin ardimdan thyrsos larınizı sallayıp koşun
Diye bağirdı. Bizi parçalayacaklardı. Bizi tutamayınca taze çayırlarda otlayan sürülere saldirdılar. Ellerinde bıçak filan yoktu. Genç danaları parça parça ettiler. Kaburga kemikleri, tirnaklı ayaklar havada uçuşuyor, çamlara takılıyor, dallardan kan damlıyordu. Kralımin kirpikleri şöyle bir defa açılip kapanmadan Bakkha'lar hayvanların derilerini yüzüp didik didik ettiler. Sonra havalanıp giden kuş sürüleri gibi dağlardan sarmaş dolaş indiler Asopos ırmağı kiyılarına, Thebai'lilere bereketli başaklar veren ovalara rüzgar gibi daldılar. Hysia ve Erythra ( Çeşme-Ildırı) şehirlerine düşman orduları gibi girdiler. Evlerden çocukları alip kaçtılar. Omuzlarına attikları hiçbir şey artık kara toprağa düşmüyor, tunç ve demir bile bellerini bukmüyordu. Alev alev yanan saçları vücutlarını yakmıyordu. Nihayet şehrin erkekleri Bakkha'ların her şeyi alip götürdüğünü görünce öfkeyle silahlarına sarıldılar. Ve işte o zaman kralım görülmedik bir şey gördük. Bakkha'lardan bir damla kan akmadı. Mutlak bir tanrıdan yardım gören bu kadınlar thyrsos lariyla erkekleri yaraladılar önlerine katıp kovaladılar. Sonra geldikleri yere döndüler. Tanrının onlar için yerden kaynattığı sulara koştular, orada kana bulanmış vücutlarını yıkadılar. Yılanlar yanaklarından damlayan kanları yaladı, güneş vücutlarını kurutup parlattı.
Kralım, bu tanrı kim olursa olsun, bırak bu şehre girsin. Büyük bir tanrı bu. Dediklerine göre, ölümlülere keder dağıtan şarabı veren oymuş. Şarap olmazsa insanlar için ne aşk kalır, ne de başka bir şey..."

Faydalanılan kaynaklar:

Mitoloji sözlüğü Azra Erhat
Düşünce tarihi Orhan Hançerlioğlu
İlkçağ felsefesi Doç. Dr. Mustafa Altunoğlu
Yrd. Doç. Dr. Fatih Taştan




                                                 

                 FAUN - Walpurgisnacht

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder