5 Aralık 2019 Perşembe

Mysia




Mysia 


Mysia batıda Troad (Troas), güneybatıda Aiolis, güneyde Lidya, güneydoğuda Frigya ve son olarak doğuda Bitinya ile çevrelenmiştir. Bölgenin batı sınırını Gönen Çayı (Aesipus), doğu sınırınıda Mysian Olympus olarak adlandırılan Uludağ oluşturur. Misyalıların yayılımının güneyde Kula yakınlarındaki Yanıkyöre (Katakekaumene) bölgesine kadar uzatan kaynaklar olduğu gibi, bu bölgeyi Lidya (Meonia) veya Frigya’nın bir parçası sayan kaynaklar da bulunmaktadır. Bölgenin Frigya ile olan sınrları ise Strabo’unda şu şekilde belirttiği gibi,”Misyalılar’ın ve Frigyalılar’ın sınırları ayrıdır fakat aralarındaki sınır ayrımını yapmak zordur” kesin değildir.
Bazı kaynaklarda tüm Batı Anadolu Misya, Lidya ve Karya arasında paylaştırılır. Bu görüşte Troad’nın tamamı ile Aiolis’in kuzeyide Mysiaya dahil edilir. Fakat bazı kaynaklara görede bölge Misya adı hiç kullanılmaz, onun yerine daha bilinen Frigya’ya itafen bölge Lesser Phrygia ya da Phrygia Minor yani(Küçük Frigya) olarak da adlandırılır. Daha sonraları ise yine az sayıda kaynak bölgenin özellikle Marmara kıyıları için Phrygia Hellespontica tabirini kullanmıştır.
Böldenin başlıca yükseltileri batıda Kazdağı(İda), doğuda Uludağ ve güneydoğuda bulunan Simav Dağı (Temnos)dir. Simav Çayı veya Susurluk Çayı denilen (Makestos) ise bölgenin en büyük akarsuyudur.
Homeros, atlı birlikleri ile ünlü Trakyalılar, kısrak sütü içen Hippomolgiler ve itaatkar Abiilerle birlikte, “çıplak elle ve mızrakla savaşan aslan yürekli” Misyalıları da Truvalıların müttefikleri arasında zikretmekte, savaşa katılan bazı Misyalıların isimlerini saymaktadır.
Strabo’ya göre Misyalılar canlı varlıkları yemekten kaçınmakta, süt, peynir ve balla beslenmekteydi. Herodot Misyalıların başlangıçta bir Lidya kolonisi olarak ortaya çıktıklarını ve Lidyalılar ve Karyalılar ile akraba oldukları için Milas’taki Karya Zeus’u tapınağında ibadet etme hakkına sahip olan bu üç halk arasında yer aldıklarını belirtmektedir. Yine Herodot, Misyalıların bir dönemde Avrupa yakasına geçerek Adriyatik Denizi’ne kadar uzanan ve güneyde Peneus Nehri’ne kadar inen bölgeyi ele geçirdiklerini yazmaktadır.
Öte yandan, Misya kökenlerini Balkanlarda arayan kaynaklar da mevcuttur. Strabo da her iki tezi dile getirmektedir. Misyalılar için Anadolu veya Trakya kökeni savları arasında veya bu halkın her iki kökenden kavimlerin kaynaşması sonucu ortaya çıkmış olabileceğini öne süren görüşler arasındaki tartışmalar sürmektedir.
İki Misya kralının ismi, ilki eski Yunan mitolojisi, ikincisi de Lidya tarihi yolu ile günümüze ulaşmıştır.
Krallardan ilki, eski Yunan mitolojisi kahramanı Telefus ve annesi Auge’nin Arkadya’dan kovulduktan sonra bir kayıkla Kaikos Nehri (Bakırçay) ağzına kadar sürüklenmesi sonrasında, Auge ile evlenerek Telefus’u evlat edinmiş ve yetiştirmiş kral Teutras’tır. Bu kral aynı zamanda yukarı Bakırçay havzasındaki Teutronia kentinin kurucusudur.
Tarihe geçen ikinci Misya kralı kızı Tudo’yu Lidya kralı Sadyattes ile evlendirmiş Arnossos’tur. Tudo, Sadyattes’in öldürülmesi ile, ilk kocasının katili kral Giges ile evlenmiştir.
Misya ülkesinin iki büyük kenti Bergama (Pergamum) ve Erdek (Kyzikos) olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder