Günümüze kadar ulaşan en eski ahşap heykel olan ve 11.000 yıl öncesine tarihlenen Shigir İdolü’ne yapılan analizler, üzerindeki sembollerin kunduz dişleriyle kazındığını gösteriyor.
1890 yılında Ural Dağlarında altın madencileri tarafından bir bataklıkta bulunan yedi yüzlü Shigir İdolü, günümüzde Yekaterinburg’daki bir müzedeki bir cam lahitte sergileniyor.
Yaklaşık iki yıl önce bu ahşap heykele yapılan analizler, bunun tam 11.000 yıllık olduğunu ortaya koymuştu. 159 yaşındaki karaçam ağacından yapılmış heykel Mezolitik Çağ’a ait hala deşifre edilememiş birçok sembolle kaplı. Orijinalinin daha uzun olduğu belirtilse de, şu anki haliyle 2,8 metre boyunda olan heykelin üzerinde 7 adet yüz bulunuyor ve bu yüzlerden sadece biri üç boyutlu.
Kentte bu hafta uluslararası uzmanların yer aldığı bir konferansta konuşan Profesör Mikhail Zhilin, orijinalinde 5.3 metre uzunluğunda olan ve karaçamdan yapılmış ahşap heykelin en tepesindeki yüzün ve farklı yerlerindeki bazı şekillerin, bir kunduza ait dişlerle yapıldığını söyledi.
Professor Mikhail Zhilin, “Yüzeyi ince taneli bir zımpara ile düzeltilmiş ve daha sonra keskiyle oyulmuş. En az üç farklı keski kullanılmış ve üçünün de farklı bıçak genişlikleri var. Heykelin üstündeki suratlar, keskilerden ayrı olarak en son oyulmuş ve oldukça farklı bir aletle yapılmış: kunduz alt çenesinin yarısı kullanılarak. Kunduzlar ağaçları oymada ustadırlar. Eğer bir kunduzun kesici dişini bilerseniz, ahşap yüzeyleri oymak için muhteşem bir alet elde edersiniz.” diyor.
Profesör Mikhail Zhilin daha önce, Ural Dağlarındaki ‘Beregovaya 2’ adlı başka bir arkeolojik alanda, Shigir İdolü ile aynı döneme tarihlenen, kunduz çenesinden yapılmış benzer bir alet bulmuştu.
Sverdlovsk Bölgesel Yerel Tarih Müzesi’nde arkeoloji bölüm müdürü Svetlana Panina, heykeli incelerken, örneğin delikleri daha dairesel hale getirme gibi izlere baktığımızda bu aletin kullanılmış olabileceğine inandıklarını söylüyor.
Profesör Zhilin, söz konusu ahşap heykelin toprağa saplanmadığını, taş bir kaideye oturtulduğunu söyledi. Zhilin’e göre Shigir İdolü, bir bataklığa düşmeden önce yaklaşık 50 yıl boyunca ayakta durdu ve daha sonra üstü otlarla kaplandı. Bataklık, bu heykeli adeta bir zaman kapsülü gibi korudu.
Rus Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü’nün önde gelen araştırmacısı Zhilin, daha önce İngiltere’deki Stonehenge anıtının iki katından daha eski olan Shigir İdolü üzerinde çalışırken yaşadığı karışık duygulardan bahsetmişti.
“Bu devasa bir güç ve duygu taşıyan bir başyapıt. Çok çok nadir bir eser ve dünyada başka bir benzeri yok. Son derece canlı ve aynı zamanda karmaşık gözüküyor. İdolün üstündeki süslemeler sembolik bilgilerle kaplı. İnsanlar bu idol yardımıyla bilgiyi aktarıyordu.”
Profesör Dmitry. I. Lobanov, 2,80 metre boyundaki heykeli yeniden oluşturmak için ana parçaları bir araya getirdi. Ancak 1914’te, Sibiryalı arkeolog Vladimir Tolmachev daha önce kullanılmamış parçaların da içinde olduğu yeni bir modelleme yapmayı önerdi. Bu parçalar, 20. yüzyılın savaşları ve diğer gelişmeleri esnasında kayboldu ve günümüzde yalnızca Tolmachev’in çizimlerinde görülebiliyorlar. Çizimlere bakılarak, heykelin orijinal boyunun 5,3 metre olduğu söyleniyor.
Rusyalı bilim insanlarının Shigir İdolü ile ilgili en çok tartıştıkları noktalardan biri, neredeyse iki katlı ev yüksekliğindeki bu heykelin nasıl dik pozisyonda ayakta durabildiği. Müze görevlileri, heykelin hiçbir zaman dik duracak şekilde toprağa yerleştirilmediğine inanmakla beraber, süslemelerinin yarısından fazlasını gizleyeceğinden, heykelin bir ağaca yaslanmış olabileceğini de düşünmüyorlar.
IB Times. 15 Haziran 2017.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder