Antik Yunan'da Yaban Kavramına Yüklenen Anlamı Açıklayan Yunan Miti: Akteon
Cesur bir avcı olan Akteon'un güvenli topraklar dışına çıkma hikayesi bütün ilginçliğiyle hem mit olarak kendine yer edinmiş hem de sanatta pek çok kez konu edilmiş.
akteon, en uzun ömürlü mitin avcısı ve kurbanıdır. mitten önce, antik yunan'daki yaban kavramı ile içli dışlı olunmalı önce
antik yunan toplumunda, insanlar şehirlerden uzaklaşmazdı. yaban, onlar için, vahşi, gizemli, tedirgin edici, korkutucu; uzak topraklar, karanlık ormanlar demekti. yaban; tanrıların, perilerin ve canavarların mekanıydı. güvenli şehir duvarlarının ardında mitsel bir dünya yaratmaları buradan gelir. bilinmeyen, duvarların içine mitlerle sızar. aslında dışarıdaki canavarları tanımlarken kendi içlerindeki canavarları da tanımlıyorlardı ve bir toplum düzeni yarattılar. sanıyorum böyle düşünmek hoşlarına gidiyordu. çünkü bugün bile, insanlar, kendilerini keşfetmek için bilinmeyenin cazibesinden faydalanıyor...
akteon'a gelirsem
o cesur bir avcıydı. güvenli duvarların ardına çıkabilen bir kahraman! ancak mitler acımasızdır...
akteon, bir gün yine üç köpeği ile yabana (ormana) gider. durup dinlendiği sırada, ormanın derinlerinden güzel sesler işitir. meraklanır ve sese doğru gitmekten kendini alamaz. dalları, elleriyle ayıra ayıra seslerin kaynağına ulaşmaya çalışır. epey yakına gelir. son çalıları aralar, perdeleri kaldırmak gibi, berrak bir suda yıkanan tanrıça artemis -ki kendisinin vahşi bir tabiata sahip olduğu söylenir- perileri ile küçük bir gölde yıkanmaktadır. akteon'un ayağı suya değer ve suda oluşan halkalar artemis'e ulaştığında artık akteon için çok geçtir. artemis onu fark eder ve bu davetsiz misafire, tanrıçalara has bir şiddetle öfkelenir. akteon korkudan hızla koşmaya başlar. ancak bir tanrıçadan koşarak kaçamazsınız.
hızla koşan akteon'un önce yüz kemikleri, ardından diğer kemikleri kırılmaya başlar. başından iki boynuz kafatasını delerek çıkar. acılar içinde kıvranan akteon, bağırmaya başlar ancak çıkan ses bir geyiğindir, evet bir geyiğe dönüşmüştür. akteon'un avcılık yeteneği gelişmiş üç köpeği, bu taze geyiğin kokusunu uzaklardan duyar ve kokuya doğru, vahşice koşmaya başlar. avcı, artık avdır. akteon, geyik olarak ilk yürüyüşü için çabalarken, köpeklerinin ona doğru koştuğunun kokusu alır havada. yalpalayarak kaçmaya çalışır ancak kaçamaz. köpekler sahiplerinin kokusunu değil bir av hayvanının kokusunu alır sadece. akteon'u kendi köpekleri parçalar... cezası kendi köpekleri tarafından avlanmak olur.
ve mit, duvarlar ardında anlatıla anlatıla günümüze kadar gelir...
ve mit, duvarlar ardında anlatıla anlatıla günümüze kadar gelir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder